Kandiliniz mübarek olsun

Öğle tatilinde yürüyüş keyfii....

Evlilikle ve Genel Müdürlüğün İstanbul a taşınması ile birlikte iş yerim değişti... 2 yıldır sanayi bölgesinde bir binada çalışıyorum...Tunalı gibi bir yerden sonra alışması kolay olmadı tabi.. Ahhh Tunalı ah öğle aralarında hiç dışarıda yemek yeme ihtiyacı duymadığım, duyduğumda da envayı çeşit yer bulduğum, daha çok nefes almak için her anı değerlendirdiğim tabi ki de bol bol alışveriş keyfi yaşadığım Tunalı... Sabah akşam yaz kış Kızılaydan yürüdüğüm Tunalı...

Ostimde ne yapılır ki.. Korunaklı bir bina, havasız, yerler halı tabi ki de tozlar havada uçuşuyor ve sanırım en kötüsü radyasyon... Alışmak hiç kolay olmadı.. Zaten ilk 2 hafta baş ağrısı, sonra bir mutsuzluk... Nefes almak adına dışarıda yemek yeme heyecanı... Dışarıda = AVM :(( ... Ve güzel yaz günlerinde sadece teras keyfiii... Sonra yani iki yıl sonra dibimizdeki İller Bankası Tesisleri keşfiii :)) Aslında geç fark edişin nedeni dediğim gibi sanayi, toptancılar bölgesine yakın olmamız...

Neyse ki evimin bulunduğu mahalle, çook şirin bozulmamış, çook yüksek binaların olmadığı, ağaçlık, Atatürk Orman Çiftliği manzaralı :)) Ama işe yürümekten biraz çekiniyorum yine de.. Neyse gelelim asıl mevzuya 2 yılın sonunda güzel bir yürüyüş yolu keşfettik arkadaşımla herkesin bildiği bizim yeni keşfettiğimiz..Anadolu Bulvarı kenarındaki yürüyüş yolu... Halk Ekmek bayiden gelen nefis ekmek kokularıyla yürümek ve ekmekle ilgili fantezi üstüne fantezi içini şunu koysak bunu sarsak... Immmm.... Sonra İller Bankasının ağaçlık, çiçekli, böcekli, güzel tesisinde yürümek, oksijen ve D vitamini depolamak.... Hem sohbet etmek hem spor yapmak hem de sigara dumanı solumak zorunda kalmamak güzelmiş.. Nazar değmesin....

Mantarlı kabak dolma ve mantar sote....

MALZEMELER

• 3 adet kabak
• 100 gr mantar
• 1 adet kuru soğan
• 2 diş sarımsak
• 1 adet domates
• 1 adet kırmızı biber
• 1 adet yeşil biber
• tuz ver isteğe bağlı baharat
• zeytinyağı
• salça
• kaşar peyniri dilimleri

HAZIRLANIŞI

İlk dikkate değer uydurmasyon yemeğim.. Hafta sonu aldığım mantarları bir an önce pişirmeliydim... Ama evde bekleyen kabaklarım da vardı.. Önce kabaklı mantar sote yapayım dedim... Sonra fikrim geldi mantar soteyi tek başına yapayım kabağın içini doldurayım dedim.... İyi ki de dedim nefis oldu.... Önce kabaklarımın içini bir çay kaşığı yardımıyla oydum ve su dolu tencereye alıp haşlanması için kaynamaya bıraktım... Kabaklarım haşlanırken iç harcımı hazırlamak için tavaya çok az zeytinyağı koyup kızdırdım... Kızan yağıma ince ince doğranmış soğanlarımı ekleyip karamelize olana kadar kavurdum ve ardından yine ince ince doğradığım mantarlarımı ekledim.. Ve sırasıyla doğranmış biberleri, sarımsakları, domatesleri, salçayı ve baharatları ekleyip iyice harmanladım ve 5-6 dk kadar pişirdim... Hem mantar sote hem de iç harcım hazır olmuş oldu.... Haşlanan kabaklarımın soğuyunca (ben soğuk suya tuttum) içini doldurup ve birer küçük dilim kaşar peyniri ile süsleyip önceden ısıttığım fırınıma pişmek üzere koydum... Kaşarlar kızarana kadar pişirdim ve afiyetle cumurlop.. :))

Brokoli Salatası..

Tenceremize suyumuzu alıp ocağa koyalım..Kaynamaya yakın çiçek çiçek ayırdığımız brokolileri atalım rengini çok açmayacak şekilde 5-6 dk kayanatalım.. Buarada halka halka doğradığımız kırmızı biberlerimizi tavada birazcık zeytinyağ ile kavuralım..Şöyle karamileze gibim olana kadar :))  Brokoli ve kırmızı biberleri servis tabağımıza alalım içine iri iri doğranmış cevzilerimizi, isteğe bağlı miktarda sarımsaklı limon suyumuzu ve nar ekşisini dökelim.. Afiyetle yiyelim..

Hamileliğe Veda Yemeği Nam'ı Diğer Baby Shower....

Nisanın baharın mucizesi olduğu gibi sende annene ve bize mucizesin bebiş, evimize bahar geldi seninle.. Hazırız seni bekliyoruz.. Annenle şeker tadında, upuzun, renkli balonlar kadar güzel, eğlenceli yıllar geçir inşallah... Kozmetik ve moda konusunda ahanda buraya yazıyorum tam sponsor olacağım tıpkı sevgili eşimin benim biricik yeğenim egeme oyuncak, yaramazlık ve de yemek(oburcan) konusunda sponsor olduğu, olacağı gibi...

Baby shower partilerini herkes biliyor olmalı.. Bilmeyenler için kısaca bahsedeyim.. Amerika'da yaygın olan bir organizasyonmuş.. Kız kardeş, arkadaş organize edermiş hamiş için.. Hediye listesi hazırlanıp bir bebek mağazasına verilirmiş ve davetliler bu listeden bütçelerine uygun olanı  alırmış.. Hem bebek için gerekli şeyler tamamlanması için hem de zor geçen hamileliğin yorgunluğunu bir nebze atmak ve uykusuz geceler öncesi moral depolamak adına güzel bir organizasyon.. Daha ayrıntılı bilgi için o kadar çoookk ve de güzel paylaşımlar, bloglar var ki ben acemi organizatör olarak çok da bahsetmeyeceğim... Nitekim ben de bloglarda rastladım bu partiye hediye kısmı Türkiye kültürüne uymasa da eğlence kısmı cazip geldi..

Gelelim benim görümcem için düzenlediğim organizasyona .. Ailecek yemek yenecekti YDS sonrası bir nefes almak bir arada olmak adına... Sonra ben bu partiyi görünce bloglardan.. Dedim ki hazır organizasyon var bir şeyler eklesem ve de yemeği partiye çevirsem... Öncelikle pasta yaptırmalıydım, internetten pasta örneklerinden en beğendiğim pasta hamile vücudu şeklinde olan pastaydı ama 2-3 kilo olacağı söylendi o da bize fazla gelirdi... Bizde başka bir taneye karar verdik.. Pasta gayet görüntü olarak güzeldi, ama  keşke frambuazları erittikten sonra içine katsalardı da bizde buz yemek zorunda kalmasaydık. Sonuçta özel bir gün için telafisi yok.. Evine alıyor olsan öylece götürdüm bu ne diye ama neyyseee...(Pastaneden bahsetmek isterdim ama hakikaten şaşırttılar beni, bilindik oldukçada pahalı bir pastane).. Neyse asıl amaç mutlu olmak olduğundan bu konuyu daha sonra pastahaneye iletmek üzere kapatıyorum... Pastadan sonra çiçek siparişi verdik.. Beyaz ve pembe güller istedim aslında ama pembe gül yok dediler bende pembeli beyazlı bir aranjman olsun dedim..Tanıdık çiçekçi olduğundan telefonla sipariş verdik.. Ama o da neyin kafasındaydı bilmiyorum başka renklerde atmış.. Kafamdaki çiçek olmadı ama güzeldi çiçek de..:)) Renkli peçeteleri de unutmadım tabi.. Masa süslemesi için imkan ve zaman yokdu o yüzden renk katsın istedim masamıza..

Hatıra defteri de olmazsa olmazdı.. Sonra fotoğraf çerçevesi yapmaya vaktim olmadığından pembiş bir kartona el becerimi konuşturup pastanın üzerine yapılacak hamiş resmini çizdim ve kartona yapıştırdım, çıkartmalarla kartonu süsledim ve de notumu düştüm...."Duyguşun Hamileliğe Veda Partisine Hoş geldiniz".. Eşimle yani bebişin dayısıyla mekana gittik aldığımız ve itinayla şişirdiğimiz balonlarla süsledik masamızı...Saolsun mekanın çalışanları çook yardımcı oldu.. Mekan demişken mekanımız "Ostim Lale Restoran (Mangal tarafı)" Kesinlikle tavsiye edilir hem şık hem uygun hem de lezzetli yemekleriyle herkes memnun kaldı.. Mangalla hamiş partisi ne alaka diyeceksiniz.. Yaptım oldu diyeceğim bende :)) Şaka bir yana brunch ne bilim müzikli küçük bir cafe olsa daha iyi olurdu ama yapılmış bir organisayondan yararlanmak hem vakit hem nakit açısında daha uygun geldi... Evet balonlar, süslü pankart, peçeteler, pasta, çiçek ve de ilk sayfasını doldurduğum hatıra defteri her şey hazırdı hamişimizin gelmesi gerekiyordu...Ve süprizzzzzzzzzzzzzzzzz :))) Ve de paranın satın alabileceği en iyi makinamızla :)) fotoğraf çekmenin dibine vuran bennn.....Sırf bu fotolar için yapmış bile olabilirim bu organizasyonu...Ya da kısmet olursa siz bana daha iyisin yapın demek için görümceye, kardeşime, ablama, kuzenime ve de arkaşlarıma :)) mesajda olabilir...

Bu arada sevgili ablacığım için o zamanlar bilmediğimden anca kapı süsü yapmakla ve göbek boyamakla yetindim.. Artık Egeciğin doğum günlerinde ve anneler gününde kısmet...

İşin özeti balonlarla arabanın arkasında ter atmak, sınav arasında pastaydı çiçekdi peçeteydi defterdi ayrıntılarını düşünmek ve de sonuca ulaşmak  hakikaten eğlenceliydi...

İncirli Kurabiye..

MALZEMELER

Hamur için;

125 gr margarin

1 yumurta

yarım su bardağı toz şeker

aldığı kadar un

1 adet vanilya

1 adet kabartma tozu

İç harcı için;

incir

havuç

Üzeri için;

Pudra şekeri

HAZIRLANIŞI

Öncelikle şeker ve yumurtayı hamur kabımızda biraz çırpalım. Margarinimizi elle yumuşatıp ezelim ve un, vanilya ve kabartma tozunu ilave edip biraz karıştırıp yumurtalı karışıma ekleyip hamurumuzu hazırlayalım. Üzerini kapatım hamurumuzu dinlenmeye bırakırken iç harcımız için havuç ve incirlerimizi haşlayalım ve ince ince doğrayalım. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp baş parmağımızla içini oyup hazırladığımız incir ve havuç karışımdan koyalım ve tekrar yuvarlayıp yağlanmış tepsimize üzerini hafif pembeleşinceye kadar pişirelim.Fırından çıkan kurabiyelerimize pudra şekeri serpip afiyetle yiyelim yedirelim :))

Yeşil Mercimek Yemeği Kuskus Eşiliğinde..

Bu aralar diyetteyim..Slow Carb Diet.. Sevgili gizemin tavsiyesiyle başladım bakalım.. Hayırlısı..Söylediğine göre sırf yağ gidiyormuş ve küçülüyormuşsun.. Ben de biraz küçülsem hiç fena olmayacak..Ömrü hayatımda en yüksek kilomdayım... :(( karbonhidrat kesinlikle yok, süt ve süt ürünleri yok, meyve yok. Evet hiç sağlıklı görünmüyor ama bir ay kadar yapsam birazda hareketlensem 2 kilo olsun veririm ve oda beni baya rahatlatır ..Aslında en az 5 kilo vermem gererek neyyysse...Ne yapsam ne yapsam derken yeşil mercimek yapayım istedim..Yanına da kuskus tabiki de benim için değil kociş için :))

MALZEMELER

Yeşil mercimek ( miktarı ölçüye bağlı)
2 adet kuru soğan
1 adet domates
1 yemek kaşığı domates salçası
1 adet kırmızı biber
Maydanoz
Tuz,karabiber,kırmızı biber,zencefil,tarçın isteğe bağlı baharatlar ben çook severim
Soya sosu
Nar ekşisi
Su


HAZIRLANIŞI

Önce soğanlarımızı bir güzel pembeleşinceye kadar kavuruyoruz. Ardından ince ince doğradığımız biberlerinizi, domatesimizi, maydanozumuzu ve daha önce haşladığımız mercimeğimizi ilave edip biraz karıştırıp salçayla birlikte baharatlarımızı da ilave ediyoruz. Son olarak suyumuzu ekleyip yemeğimizi pişmeye bırakıyoruz. Ve afiyetle yiyoruz.

SEVGİLER...

Soya soslu makarna....

Tabiki de makarna nasıl yapılır anlatmayacağım....Evde yemek yoksa tabiki de makarna yapılır... :))

Ama nasıl makarna...Salçalı değil sarımsaklı yogurtlu hiç değil beni anlamıyorsunuuzzz :)) Madem makarna yicez farklı yapıyım dedim...Soğan, nar ekşisi,domates, yeşil ve kırmızı biber, soya sosu, köri, karabiber, taze zancefil, tuz evde ne varsa kat karıştır sos hazırladım..Soya sosuna yabancı biri olarak biraz tırstıp ama fena olmadı.. Denemeye değer...

Sevgiler.....

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.

İş yerinden küçük ama anlamlı kadınlar günü hediyemis....

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin

yorulmuşsundur;

nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını

ne gül suyum ne gümüş leğenim var,

susamışsındır;

buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim

acıkmışsındır;

beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam

memleket gibi yoksuldur odam.

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin

ayağını basdın odama

kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi

güldün,

güller açıldı penceremin demirlerinde

ağladın,

avuçlarıma döküldü inciler

gönlüm gibi zengin

hürriyet gibi aydınlık oldu odam...

Hoş geldin kadınım benim hoş geldin.

Ben Ödüyorum...

Ben Ödüyorum....Hem romantik, hem komik, müzik, dans dolu daha ne isteyebilirdim...Tavsiye edilir...

"Aşkta aldatılmış ve dostlukta satılmış yalnız bir erkek, aile mutluluğu; başka deyişle, “çalışır vaziyette bir aile takımı” satın almak ister. Bunun için profesyonel bir aktrisi eş, sokak fahişesini kız evlat ve parasız bir ressamı dost olarak kiralar. Tek bir şartla: Bu oyunda sahici duygulara yer olmayacaktır. Para vererek oluşturulan kurmaca yaşamla yüzleşmenin hüzünlü ve neşeli halleri…"

Oyuncular: Olcay Kavuzlu, Şevki Çepa, Sinem Şahin, Ayşe Akınsal, Ceren Narinoğlu, Numan Aydın 
Yazan : Yves Jamiaque
Çeviren : Hüseyin Mevsim
Yöneten : Vlandlen Alexandrov

portakallı cheescake..

Merhabalar herkese..Evet nezamandır yapmayı istediğim çok sevdiğim tada aylinden demelerde rastladım ve denedim :)) ilk yapılışda bir cheescake bu kadar mı güzel olur.. Gelen misafirlerin güzelliğinden mi elimden mi bilmem ama hakketen kendimi tebrik ettim :))Paylaşımınla bu güzel lezzete vesile olduğun için teşekkür ederim aylin..

MALZEMELER

Tabanı için;

• 1 paket burçak bisküvi
• 1 paket yulaflı bisküvi
• 75 gr. margarin (ben tereyağ kullandım)

Kreması için;

• 1 paket labne peynir
• 1 paket krem peynir
• 2 adet yumurta
• 1 paket vanilya
• 1 su bardağı tozşeker
• 2 yemek kaşığı portakal suyu
• 1 portakal kabuğu rendesi
• 40 gr. bitter rendelenmiş çikolata  (ben elimle parçalayım ekledim)

Peltesi için;

• 2 portakal suyu
• 1 su bardağı su
• 3 yemek kaşığı nişasta
• 3 yemek kaşığı tozşeker

HAZIRLANIŞI

Bisküvilerimizi robottan geçirip un haline getiriyoruz ve erimiş margarini ilave edip tabanımızı hazırlıyoruz. Hazırladığımız bisküvili harcı kelepçeli kalıbın tabanına döşeyip kremayı hazırlayana kadar buzlukta bekletiyoruz. Kremamız için peynirler, bir bardak toz şeker,vanilya, portakal kabuğu rendesini, 2 çorba kaşığı portakal suyunu ve yumurtaları teker teker ekleyip çırpmadan karıştırıyoruz. En son olarak da çikolata parçalarının karışıma ilave ediyoruz. Ve peynirli karışımıda tabanımızın üzerine döküp fırında 35-40 dk pişiriyoruz. Kekimiz fırında pişerken peltemizi hazırlamak için 2 su bardağı portakal suyu ve 1 su bardağı suyu tencerimize alıp nişasta ve şekeri ekliyoruz ve kaynayana kadar karıştırarak pişirip soğuyunca pişen kekimizin üstüne döküyoruz ve istediğiniz meyveyle süsleyip servis ediyoruz.

Not: nerde okudum bilmiyorum ama kek fırının kapağı açılıp fırında sogumaya bırakılmalıymış. Böylelikle kek çatlamazmış :)

SEVMEK ZAMANI :))

Al aşkım beni yanına dalmışım sarhoşluğuna

Bir ömrü senle aşalım al uçur beni sonsuza

Kaybetmek varsa ne çıkar

Aşkta yer yok hiç korkuya

Öyle günler var ki baştan sonu gelmiş

Böyle istenmiş sen yaşamalısın

Ayrılık beter ölümden tanrı yazmasın

Aşkımı benden kimse ayırmasın

 Biz dünyayı çok sevdik ölüm bizden uzak olsun

Aşık olduk yüreklendik kader bizden yana dursun

Hasretliği çektirme Tanrım gözümüz yollarda kalmasın

Ne istersen al götür ama sevda bize aşk bize kalsın

Al canım beni yanına sevgiye çoktan acıktım

 Sen miydin kaderden yana işte ben de sana düştüm

Kaybetmek varsa ne çıkar aşkta yer yok hiç korkuya

Sevgili günler...

Armut Kurabiye....

Denemek istediğim tatlardan biri de armut kurabiyeydi. Aslında un kurabiyemden yapıp şekil vermeyi düşünüyordum ama bir araştırayım dedim google görsellerden sibelinkahvesinin (Teşekkürler Sibel) kurabiye görselini beğenince denemeye değer dedim ve mutlu son..

MALZEMELER

Hamuru için;

• Yarım su bardağı irmik

• 1 çorba kaşığı tere yağ
• 1 yumurta akı
• 1 su bardağı badem/fındık vb
• 4 çorba kaşığı şeker

Süsleme için;

• Karanfil

Üzeri için;

• Pudra şekeri

HAZIRLANIŞI

Özetle tüm malzemeleri kat karıştır :)) Ayrıntısı ise bademlerin kabukları soyulur dişe gelecek şekilde robottan geçirilir, yumurta akı çırpılıp köpürtülür ve tereyağı eritilip karışıma eklenir. Yani tüm malzemeler karıştırılıp armut şekli verilir ve üzerine karanfil saplanır, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir ve hafif renk alıncaya kadar pişirilip üzerine pudra şekeri serpilerek servis edilir. Aman dikkat gözünüz fırında olsun ben ilkini yaktım :( ama o halini bile kemirdi eşim yani DENEMEYE DEĞER :)) Immmm şey gibi acıbadem kurabiyesi gibi.... :))

Sevgiler...

Not: Ben bademleri tavuklu bademli salatamda olduğu gibi üzerini geçecek kadar su ekleyip kaynattım ve kabukları daha kolay soyuldu. Birde resim pek güzel olmadı sanki ama bir dahaki yaptığımda yenilerim. :))

Kefirlendim.... :))

Kefir kocacımın damak tadı sayesinde tanıştığım bir tat... Ama marketten aldığımız kefirle... Ayran desem değil süt hiç değil... Ortada bir şey tadını sevdim  hem de çok sevdim...Sadece tadını değil yatmadan önce verdiği huzuru sevdim... Sonra yararlarını okudum daha bir sevdim..Sonra müdür yardımcım Işıt hanımdan ana vatanından gelmiş kefir mayasını aldım daha daha sevdim..Çünkü sağlıklı, doğal ve ben yaptım ....Çooook sevdim...Başlarda baya zorlandım tutturamadım ama sabır denen şey çok işe yarıyor :) Kocam da sevdi...Kefir mutluluğuma mutluluk kattı.. Bloguma da takipçilerime de renk katsın diye paylaşayım istedim...

Öncelikle kefiri mayalayacağımız kabımız cam, kapağı da plastik olmalı. Kesinlikle metal değmemeli mayamıza..Resimde gördüğünüz üzere cam kavanoza süt ve kefir mayasını koyup ağzını kapattım karanlık ve oda sıcaklığında bir yerde (ben mutfak dolaplarından birine koydum) 24 saat mayalıyoruz. 24 saatinin sonunda kefirimizi mutlaka plastik süzgeç kullanarak süzüyoruz ve cam ya da plastik bir şişeye doldurup afiyetle içiyoruz.. Ben sürahimin süzgeçli kısmını ters çevirip sakladım. Süzerken de süzgeçli kısımından süzdüm su doldurur gibi maya sürahide kaldı kefir de şişemde :))

Eğer kefir yapmayacaksanız mayanızı birazcık süt ile buzdolabında saklayabilirsiniz. Bu arada kefiri biraz buzdolabında beklettikten sonra içince çok daha lezzetli oluyor.

Sevgiler..

Umut Işığım...

Sevdim... :))

Özetle; " Pat’in iyimserliğe dair bir teorisi var: Hayatının, yapımcılığını Tanrının üstlendiği bir film olduğuna inanıyor." kesinlikle :)) herkese kendi fiminde umut ışığını kaybetmemesi dileğimle....Yükselin.. :))

Açıkçası çok fikrim olarak seçmedim bu filmi ne oyuncuları için ne de tavsiye...Kuzenimle buluşacaktık ve sinemaya gidesimiz geldi...Filmlere baktım tıpkı tv dekilere bakmam gibi :)) dram olmamalı, kırdılı vurdulu da olmamalı komedi ya da romantik olmalıydı... Bir Cem Yılmaz'ın filmi vardı ona eşimle gideceğimden elendi, bir de Umut Işığım ilgimi çekti.. Ne kadar anlıyorum dimi sinemadan :)) .. Dram, komedi olsa da komedi kelimesi yeterli geldi başta zoraki, geldik izleyelim modundaydık bunun nedeni biraz sinemanın ses sistemi ve filmin alt yazılarının fazla hızlı olması oldu...Ama film bittiğinde güzel bir şey yapmanın hazzını aldım...Ve tavsiye tabi ki de ediyorum...

Filmi izledikten sonra, Oscar ödüllerinde en iyi film, en iyi erkek oyuncu (Bradley Cooper), en iyi kadın oyuncu (Jennifer Lawrence), en iyi yardımcı kadın oyuncu (Jacki Weaver), en iyi yardımcı erkek oyuncu (Robert De Niro), en iyi yönetmen (David O. Russell), en iyi uyarlama senaryo (David O. Russell) ve en iyi kurgu olmak üzere toplamda 8 dalda, BAFTA ödüllerinde ise en iyi uyarlama senaryo (David O. Russell), en iyi erkek oyuncu (Bradley Cooper), en iyi kadın oyuncu (Jennifer Lawrence) olmak üzere toplam 3 dalda aday olarak büyük ses getiren bir film olduğunu öğrendim..Ve de kitabı olduğunu alasım geldi ama filmi izledikten sonra okunur mu bilemedim fikri gelen el kaldırsın.... :))

NOT: Sevgili Şule'ye teşekkür ederim bloguma resim yükleme derdime derman olduğu için...Saolasın arkadaşım umut ışığın eksik olmasın.. :))

kayıtlarıma resim ekleyemiyorum yardım...

kayıtlarıma resim ekleyemiyorum ...genel bir sorun mu var...nasıl çözebilirm bilen var mı? :((

Yılbaşı sofrası ve meyve salatası....

Kırmızı Olsun Beş Lira Fazla Olsun.... 

Kırmızı olsun beş lira fazla olsun deyip 2013' e böyle kırmızı girdim canlı canlı yani :)) Anca yayınlayabildim meyve salatamı...Aslında muhalebili meyve salatası ama muhallebi az gelince resimden pek anlaşılmadı...Muhallebi kısmı  isteğe bağlı tabi istenirse sadece meyve salatasın yapıp küçük kuplarda da servis edilebilir..

MALZEMELER

1 litre süt

2 fincan un

2 fincan şeker

1 paket vanilya

125 gr margarin

çilekli jöle

isteğe bağlı meyve

HAZIRLANIŞI

Öncelikle margarin tencereye alınıp eritilip un ilave edilerek unun kokusu gidene kadar kavrulur. Süt, şeker ve vanilya eklenerek kaynayana kadar karıştırılıp pişirilir. Hazırlanan muhallebi dikdörtgen bir kaba dökülür ve üzerine doğranmış meyveler serpilir. Üzerinde yazan tarife göre jöle hazırlanıp meyvelerin üzerine dökülür, buzdolabına koyulur ve soğuk servis edilir...

Not: Ben jöleyi üzerinden yazandan farklı olarak yarısı kaynamış su yarısı soguk su ile hazırladım ve jölenin ılımasını beklemek zorunda kalmadım... :)) görümce tavsiyesi :))

TATİLİ KİM SEVMEZ :))

Tatili kim sevmez….Bir sessizlik oldu sanki…Tatil için çalışıyoruz dediğinizi duyar gibiyim….Evet tatildeyim….ÇOOOOK çalışmanın, EMEĞİN karşılığını almanın hazzıyla dolu bir tatil benimkisi her zaman ve de herkese nasip olmayacak bir şey …Sevgili müdiremizden kaptık birer hafta tatili J ama bununla kalmayıp tatili evde geçirmemize içleri el vermedi büyüklerimizin.. (Tamamen duygusal JJJ)..Ben de aldım kocayı kışa yaraşır termal tatili yaptım…

SU sen ne güzel bir nimetsin … Hem yorup hemde tüm yorgunluğunu, stresini alır insanın hele de sıcacıksa J değmeyin keyfime J Allahım herkese nasip etsin böyle nimetlerden yararlanmayı.. Saunalar, buharlar, masajlar, sıcacık sular lar lar lar…. Kısacası şifa dolu...

Niyetim otelden de bahsetmekti ama  otel acilen restore edilmesi gereken ve buna mümkünse havluları ile başlaması gereken bir oteldi demekle yetinmek istiyorum :((  onun dışında termal olma özelliği gayet yeterliydi en azından biz tadını çıkardık ve gıcır gıcır evimize ulaştık JJJ

Bu güzel  tatilde emeği geçen ekip arkadaşlarıma, kendime, müdireme diğer büyüklerime ve her şeyden önemlisi her şeyi anlamlı kılan Coşkunuma teşekkürler…

Veee 2013.....Hoşgeldin..

                      

Ve 2012 yılını da geride bıraktık..   Bazı aksilikler olsa da sanırım dileklerim kabul oldu... Geriye dönüp bakıyorum da huzur, Coşkun her daim yanımda oldu... İnsanın gözün açık gider yapmazsam dediği ama hayal gibi gelen, yapacağına kendi bile inanmadığı ve sana hayat veren biri için o şeyi yapma mutluluğunu yaşadım... Hep Coşkunlu ve coşkuluydum...Teyze oldum  EGE bebek canımın taaa içi geldi...Hoşgeldi...Sonra daha önce hiç bahsetmedim ama kısa da olsa :(( anne olma mutluluğunu yaşadım..  Ve sanırım bizimki kardeşini almaya gitti ya da 2012 yi sevmedi :)) Hayırlısı yine gelir , öyle bir gelir ki bebegim tam zamanında gelir Allahın izniyle.... Mutluydum huzurluydum aşıktım kısacası.. Sonrunlar aksilikler olmadı mı olmamı hiç... Hem de çok acı hemde bıçak gibim kesikin... Ama bu can sıkıcılar aile olmanın ve iyi bir aile olmanın iyi bir insan olmanın hazzını yaşatarak bir nebzede olsa içimize su serpti... Ve her şerde hayır vardır diyerek 2012 ye veda ettik..

Ve 2013 tatata  :)) HOŞGELDİN 2013 hoşgeldin yeni umutlar, yeni hikayeler, yeni anılar... Ve bu yıl pırıl pırıl bir yıl olmalı, pırıl pırıl olmalıyız, sevmeliyiz, coşmalıyız.. PIRILIN yılı olmalı pırılda kim derseniz yeni yegen şimdilik pırıl doğunca ne olur bilmem.. Ama pırıl pırıl olacağı kesin.. Her daim sponsorunum Pırıl :)) 

Ve benim blog 1 yaşında biraz daha ayakları yere basar olmalı acemi blogumun, biraz daha sık paylaşmalıyım, biraz daha fazla girmeliyim mutfağa artık :)) Büyümemizde yardımcı olan takipçilere çoook teşekkür ederim....

Herkese RENGAREK bir yıl olmasını diliyorum.. Çözebileceğimiz sorunlar için çözme gücüne ve cesaretine, ,çözemeyeceğimiz sorunlar için sabıra ve daha önemlisi bu ikisini ayırt etme gücüne sahip bir yıl olması dileğiyle...

SEVGİYLEKALIN...