Sıraların yerini pilates topu aldı..

Pilates topu aldım eve hem biraz egzersiz olsun hemde oğluşla aksiyon olsun diye..sonra neler yapabilirim diye araştırırken bu haberi buldum ..ve çok etkilendim..paylaşmak istedim..

Sinop'un Türkeli ilçesindeki Cumhuriyet İlkokulu’nda, öğrencilerin derslere daha rahat odaklanmalarını sağlamak için, sıra yerine "pilates topu" kullanılmaya başlandı.

Okulun bir sınıfında başlatılan uygulamayla, özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan öğrencilerin derslere daha rahat odaklanmaları amaçlanıyor.     

Sınıf Öğretmeni Emre Gülcan, öğrencilerin sınıf içerisinde uzun süre hareketsiz durarak dersi dinlemelerinin zor olduğunu söyledi. Ders esnasında hareketsiz duran öğrencilerin dikkatlerinin başka yönlere kaydığını anlatan Gülcan, uzmanların tavsiyesiyle daha önce bazı okullarda yapılan uygulamayı kendi okullarında da hayata geçirdiklerini dile getirdi.     

Uygulamayı hayata geçirmeden önce psikologlardan görüş alarak bu konuda yayımlanmış bilimsel makaleleri okuduklarını belirten Gülcan, şöyle konuştu:
"Söz konusu uygulama uzmanların önerisiyle daha çok dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan öğrencilere yönelik yapılıyor. Bizim de sınıfımızda böyle bir öğrencimiz bulunduğu için uygulamayı hayata geçirmek istedik. Uygulamayla birlikte sınıfımızdaki öğrencilerde bazı değişiklikler gördük. Mesela öğrenciler dik oturmak zorunda kaldıkları için el yazıları güzelleşmeye başladı. Pilates toplarının üzerinde oturmak belli bir kas gücü ve dikkat gerektiriyor. Böyle olunca öğrencilerimizin sınıf içerisinde gezme veya ayağa kalkma gibi alışkanlıklardan kurtularak daha çok derslere odaklandıklarını gözlemledik."     

"Devamsızlıklar azaldı"     

Gülcan, uygulamanın öğrenciler üzerinde olumlu etki yapmaya başladığını belirterek, "Mesela pilates toplarını uygulamaya başladıktan sonra, özellikle devamsızlık sayısı çok azaldı. Hatta yok denecek kadar az. Ancak ciddi bir rahatsızlıkları olduğu zamangelmiyorlar. Başarılı bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Bu uygulanabilir bir yöntem, yeter ki bir şeyler yapılmaya çalışılsın. Çünkü ben öğrencilerimin derslerine olan ilgilerini artırmak için elimden geleni yapıyordum ama bir yere kadar başarılı olmuştu. Şimdi bu uygulama sayesinde daha verimli dersler yapabiliyoruz" dedi.

Uygulamaya başlamadan önce velilerle görüş alışverişinde bulunduklarını anlatan Gülcan, herkesin sıra yerine pilates toplu eğitime olumlu baktığını söyledi.     

İlçe Milli Eğitim Müdürü Olgun Şensoy ise gerekli görüşmeler ve araştırmalar yapıldıktan sonra Cumhuriyet İlkokulunun bir sınıfında uygulamanın başladığını hatırlattı. Yaptığı ziyaretlerde sıra yerine pilates toplu eğitimin olumlu yansımalarını gördüğünü söyleyen Şensoy, "Okul müdürümüz ve öğretmenimiz konuyu bize ilettiklerinde velilerimizin ve ilgili kurumların görüşlerini aldık. Bunun üzerine gerekli hazırlıklar yaptıktan sonra, her öğrencinin sıra yerine bir pilates topuna oturması sağlandı. Bir iki hafta geçtikten sonra sınıfı ziyaret ettiğimde gerçekten öğrencilerin sınıftaki hareketlerinin daha düzgün olduğunu, yazılarının gittikçe daha güzelleştiğini, dikkat sürelerinin uzadığını, okulda ve sınıf içerisinde hareket sayısının daha da azaldığını gördüm" diye konuştu.     

Şensoy, gelecek yıl uygulamayı diğer sınıflarda da yapmayı planladıklarını sözlerine ekledi.     

bir-kereden-bir-sey-olmaz-ve-almanyadan-carpici-bir-cocuk-istismari-kampanyasi

http://www.nolm.us/bir-kereden-bir-sey-olmaz-ve-almanyadan-carpici-bir-cocuk-istismari-kampanyasi/ 7.04.2016 Cansu Yalçın paylaşmış..Bende bu siteyi keşfetmeyenler içn paylaşmak istedim..Ne güzel bir paylaşım..Ve ne güzel bir farkındalık..İçim titredi resimleri görünce..Allah gani gnai belasını versin bu zihniyetin.. Allah ıslah etsin hepsini..

“Bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz.” dedi Sema Ramazanoğlu. Hükümetin aile ve sosyal politikalardan sorumlukişisi bir çocuk tecavüzü skandalını işte böyle hazmetti.Bu coğrafyanın kokuşmuş ve iki yüzlü aile yapısını anlatmak için daha iyi bir ifade yok aslında: “Aman yeter ki kurum karalanmasın.” Gelinine sarkanlar, kardeşine tecavüz edenler, “sakın babana söyleme”ci anneler… Tıpkı Ramazanoğlu gibi hazmediyor herkes köyünde, ailesinde, yan dairesinde olan biteni. Bu coğrafyada aile dediğimiz işte tam da bu: Dışarıdan bakınca pirüpak, içerisi ise iflah olmaz bir bataklık. Bir değil binlerce kez, ülkenin her köşesinde, çocukların taciz, tecavüz, her türlü istismara maruz kaldığını bile bile “Ama aile?..”, “Ama kurum?..”, “Ama devlet?..” diyebilmek burada yaşamak.Bu noktada, eş zamanlı olarak Almanya’da hazırlanmış çarpıcı bir farkındalık kampanyası “Bir kereden bir şey olmaz.”ın ne kadar korkunç bir düşünce olduğunu gözler önüne seriyor.
Hükümetten bağımsız faaliyet gösteren organizasyon “Innocence in Danger” (Tehlikedeki Masumiyet) her türlü çocuk istismarına karşı savaşıyor. Organizasyonun son kampanyasında ise “üzerinde saldırganın el izleri kalmış çocuk” görselleri kullanılmış. Organizasyon yalnızca ebeveynleri eğitmek değil devlet yetkililerinin de sesinin güçlü çıkmasını sağlamak üzerine yoğunlaşıyor. Kampanyanın başlığını ise belki Ramazanoğlu’na bir cevap niteliğinde okuyabiliriz. “Some Touches Never Leave” (Bazı İzler Hiç Kaybolmaz)

:(:(:(:(:( ?????????

Sabah uyandık sağlıklı mutlu ve hep birlikte..oğlum sevdiğim ve ben..Bıcırıgın kuzunun sevimlilikleriyle mest olduk evimizden çıktık..Kuzuyu ikinci evine bırakmak için..Bıraktık ve arabaya bindik ..

Sela okunuyor..Ve duymaya alışmak istemediğimiz..Ülkemde şehrimde bu aralar en çok duyduğum ..Yine ŞEHİT..Mahallemizdeki polis lojmanlarından bir ŞEHİT..İçim yandı her ölüm acıdır..Ama böylesi bilemiyorum daha acı sanki..Birilerinin çıkarları uğruna güya vatan uğruna..Ne için Kim için bir ocak söndü..

Biz tamız biz mutluyuz çok şükür derken tam da o hisler içindeyken ..Bir yuvanın dağıldığını duymak..Bir kadın kuzusunu bir kadın sevdiğini kaybetti ve bekli de bir küçük kadın ilk aşkı babasını..Bir küçük erkek kahramanını..Arabada sessizlik oldu..Yorum bile yapamadık konuşamadık ..İçimizden üzüldük ağladık..Mekanı cennet olsun dedik..Kendi sabrından sabır ver Allah'ım sevdiklerine dedik..Zira gerçekten Allah biz memnuniyetsiz kullarına iyi sabrediyor..

Ve yine aynı soru kafamı kemirdi

NİYE?NİYE? NİYE?
KİM İÇİN
NE İÇİN
NİYE TEKRAR KARŞIMIZA ÇIKTI BU BELA
NİYE BİTEMİYOR BİTİRMİYORLAR YA DA
NE OLDU DA YİNE SIĞAMADIK DÜNYAYA
ANAMIZIN RAHMİNE SIĞDIK DA SIĞAMADIK BU DÜNYAYA